Hastaların “Gülen hemşire” dediği Gülay Afacan hüzünlü bir veda ile adını tüm hafızalara kazıdı. Amansız bir hastalık onu sevenlerinden ayırdı
Yıllarca Türkiye'nin 4 bir yanını gezip şifa dağıttı Gülay Afacan. Bombaların gölgesinde ilk evladını doğurdu. Zor günler yaşadı ancak gülmeyi hiç ihmal etmedi. Etrafındaki herkesin "güneşimiz" dediği Gülay hemşire, milyonda bir görülen "kuru genber kanserine" yakalandı. Her şey 9 ay içerisinde olup bitti. Çaresiz hastalık, gülen kadını sevdiklerinin elinden çekip aldı.
GÜLÜŞÜ ONA AŞKI GETİRMİŞTİ
Ölümüyle herkesi yasa boğan ve Türkiye'de ilk kez öldükten sonra "yılın hemşiresi" seçilen Gülay Afacan'ın yüreklere dokunan hikayesini eşi ve iki kızından dinledik. İlk önce eşi Nihat Afacan anlatmaya başladı: Samsun'un bir ilçesine karakol komutanı olarak tayinim çıkmıştı. İlk zamanlar sıkıcı gelen bu yer, Havza Devlet Hastanesi'nde çalışan ve kahkahalarıyla etrafı inleten güzel gülüşlü bir kadınla bambaşka bir yer oluverdi. Gülüşü güneş gibi olan bu hemşire ne zaman hastaneye gitsek işlemlerimizi yapan tek kişiydi. Ondan hoşlanmaya başlamıştım, Gülay zaten aşıkmış bana, o yüzden hep o ilgileniyormuş. Tanıştık, birkaç zaman sonra yanındayken yaşamaya aşık olduğum bu kadınla evlendim. Yıllarca doğu illerini dolaştık. 1991'de ilk evladımız Nurgün'ü aldık kucağımıza. 2001'de de umut dolu ikinci kızımız Kardelen geldi ailemize. Görev yerleri sıkıntılıydı ama Gülay'ın bir gülüşü cennete çeviriyordu, bombaların patladığı toprakları. Onu bir kez bile suratı asık görmedim, gülerek aşık oldum, gülerek de öldü.
KARDELEN'DEN SON DOKUNUŞ
Özel eğitim alan Kardelen konuşmaya başlayınca gözyaşları sel oldu.. Kardelen, "Annem elimi tuttu, ona gitme dedim ama gitti. Kızdım önce, sonra cennete gidince sinirim geçti. Cennet güzeldir baba, herkes oraya gitmek istiyor" dedi. Nihat Bey devam etti sonra: 13 Nisan'da bizlere veda etti. Doktorlar bana, 'Çocukları getir ve vedalaş artık bitti' dedi. Doktoru çağırdım, hepsi ağlıyordu inanmadılar, baktıklarında eşim gözleri açmıştı. Kardelen'in dokunuşu Gülay'ı geri döndürmüş, 15 gün daha yaşatmıştı. Son sözleri 'artık eve gelmeyeceğim' oldu.
BİR İĞNE İLE BAŞLADI
Anlatırken gözyaşlarına boğulan Nihat Afacan şöyle devam etti: 2015 Temmuz'da eline iğne battı. Güvenlik amaçlı kontrolden geçirildi. Gülay bir şey olmaz diyordu ancak sonuçlar elimize geldiğinde dünyamız karardı. Eşim, güneşim, kanserdi hem de ender, tedavisi olmayan bir tümör büyümüştü içinde. Mide ile rahim arasında örülen bu hastalık tüm vücuduna yayılmış ve maalesef artık son aşamaya girmişti, karım ölüyordu. Ardı arkası gelmeyen tedaviler başladı. 1,5 ay enfeksiyon ile mücadele etti ve 7 ay süren ağır bir kemoterapi dönemi başladı. Sonra doktorları hastalığın son evrede olduğunu, tedavi için çok geç olduğunu söyledi. Eşim malesef iyileşmeyecekti...
CENAZESİNE ONBİNLER KATILDI
Afacan ailesi gülen hemşireyi çok arıyor, kabullenemiyorlar ama büyük bir tesellileri de var çünkü Gülay Afacan, Türkiye'nin öldüktensonra seçilen ilk "yılın hemşiresi" olmuştu. "Annem bu dünyayakocaman bir gülücük bıraktı" diyen büyük kızları Nurgün Afacan şöyle devam etti: "Annem soğuktu, gitmişti, ölümüyle birlikte hastaları, yakınları ve arkadaşları hastaneye akın etti. On binler uğurladı onu. Cenazesinde bile insanlar 'gülen aile acınız büyük ama sizi ağlarken değil gülen olarak görmek istiyoruz' dedi. Ölüm ona yakışmamıştı ama gerçek buydu" diye konuştu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder